Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sosyal Medyanın İnsan İlişkileri ve Bireylerarası İletişim Üzerindeki Etkisi
#1
                           Son birkaç yılda dünyada popüler hale gelen sosyal ağlar, gerçek anlamda bir yüz-yüze görüşme etkisi yaratmasa da, insan iletişimi konusunda hayatımızın bir parçası olmaya başladı. Pek çok kişi sosyal ağların insanları asosyalleştirdiğini belirtirken, buradaki kimliklerin utanma duygusunu yok ettiğinden ve insanlarda narsisizm gibi birçok farklı psikolojik etki ortaya çıkardığından yakınıyor. Peki gerçekte sosyal ağlar yaşam kalitemizi ne kadar etkiliyor ?
Yapılan araştırmalara göre; insanların %24’ü yaşadığı an ve deneyimleri sosyal ağlarda paylaşarak birçok özel anı kaçırıyor. Birçok kişi ise sosyal ağlarda yaşadığını göstermek ve tecrübelerini paylaşma yarışında.
                           Hindistan, ABD, Fransa, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Singapur’daki Facebook kullanıcıları her gün 20 dakikadan fazla zaman geçiriyor. Ayrıca insanlar mutlu haberlerin %62 sini sosyal ağlarda paylaşıyor.18-24 yaş aralığındaki kullanıcıların %43’ü arkadaşlarıyla planlarını sosyal medyada yapıyor. Facebook kullanıcılarının %50 sinin ise 100’den fazla arkadaşı bulunuyor.İnsanların çoğunun sosyal ağlarda kendilerini abartıp birbirlerine yalan söylüyor olması da yer alan bir diğer ilginç bulgu. Bu oran Amerika’da %24 iken, İngiltere’de %28 olarak gösteriliyor. Diğer yandan sosyal medyada insanların %39’u yüzyüze görüşmekten çok online görüşmeyi tercih ederken, %33’ü internetten yeni insanlarla tanışmayı seviyor. (1)
                           Sosyal medya sayesinde nerede olursak olalım kendimizden bahsedebiliyor, olduğumuz yeri paylaşabiliyor, kavga bile edebiliyoruz. Sadece sosyal medyada olanlar değil, olmayanlar da ondan bahsediyor. Sosyal medyanın giderek artan kullanımı aynı oranda artan tartışmalar da getiriyor.
Sosyal medya tüm dünyada pornoyu geride bırakmış. Tüm dünyada her üç kişiden ikisi herhangi bir sosyal ortamda. 18-25 yaş, %82 yi oluşturuyor ama diğerleri de azımsanmayacak sayıda.
                           Araştırma Sonuçları Gösteriyor ki:
                           • Sosyal medya kullananların %60’ının amacı, diğer insanların ne yaptığını görmek.
                           • Eklenen arkadaşların %82'si gerçek hayattan, %60’ ı arkadaşların arkadaşları, %29’ u tanımadıkları, %11'i işle ilgili.
                           • 2012'de her beş dakikasının birini online olmaya ayıranlar: %20
                           • Her gün 250 milyon fotoğraf ekleniyor ve %35'i kişinin kendisine ait fotoğraflar.
                           • Narsistiklerin ve düşük benlik saygısı olanların sosyal medyada geçirdikleri zaman daha çok.
                           • Sosyal medyada çok zaman harcayanlar diğer insanların kendisinden daha iyi bir hayatı olduğuna inanıyor.
                           • 955 milyon aktif kullanıcısı ile Facebook bir ülke olsaydı Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olurdu. 307 milyon üyesi ile YouTube ise Çin ve Hindistan’ın ardından 3. en kalabalık ülke olurdu.31 milyon kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif 7. ülke.
                           • Türkiye, Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi durumundadır.
                           Sosyalleşme sadece insanlarla bir arada olmak anlamını taşımaz. İnsanlar, başka insanların hayatlarını merak eder ve kendi hayatlarının ayrıntılarını anlatmak ister.
                           • Sosyal medya dikizleme ve dedikodu kültürünü arttırdı. İhanetin boyutunu genişletti (Bir ekran kadar dar ama dünya kadar geniş)
                           • Sosyal medya yüzsüzlüğü arttırıyor. Orada başka birisi olabiliyorsunuz.
                           • Başkasıyla yüz yüze konuşurken söyleyemeyeceğiniz her şeyi orada rahatlıkla söyleyebiliyorsunuz. Kızdığınıza bağırmak yerine twitt atıyorsunuz.
                           • Tehlikeleri artırıyor. Orada kimliksizleşmeye başlıyorsunuz.
                           • Tedbiri elden bırakıp ,asla vermeyeceğiniz bilgileri veriyorsunuz. Yeni suçlar türedi. İnternet suçlarından korunmak için yasalara, kendimizi korumayı öğrenmek için kurallara gereksinim doğdu.
                          • Popülarite arttıkça arkadaş sayısı, takip eden sayısı artıyor. Popülarite arkadaşlıkta önemli bir itici güç. Sayı arttıkça yalancı kahramanlar oluşuyor. Yüzleri, kimlikleri yok. Zaten güvenip ortaya çıktıklarında kayboluyorlar. TV gibi sosyal medya kendi kısa süreli şöhretlerini oluşturuyor.
                          • Daha çok görülme, daha çok duyulma isteği. Seyircisiz paylaşım olmaz. İzleyenler çoğaldıkça, takip etmeleri için daha fazlasını vermek: Sonuç olarak ego okşanır. "Ne kadar çok kişi takip ediyorsa o kadar iyiyim" duygusunu beslenir ve narsisizme yol açar.
                          • Yüz yüze iletişimi azaltıp yalnızlığı arttırıyor.
                          • Sosyal medya bağımlılığı hastalığımız oldu.
                          • Ulaşamadığı zaman yoksunluğa, depresyona girenler var. (2,3)
                        Sonuç olarak ; istesek de istemesek de yaşamımızın bir parçası olan ve gelişmelerinden kendimizi soyutlayamadığımız sosyal medyanın, bağımlısı olmadan ; öğrenmek, bilgilenmek ve kullanmak zorundayız. Sosyal medyanın insan iletişimini olumsuz etkilediğini , insanların gerçek ortamdan uzak bir sanal ortamda varolma gayreti içerisinde olduğunu ve bu varoluş çabasının onları daha mutsuz , yetersiz ve birbirinden uzak kıldığını düşünüyorum. Bizim için daha önemli olduğunu düşündüğüm yüz yüze iletişim ve paylaşımı ihmal etmemeli, gerekli durumlarda sosyal medyayı kullanmalı , gerçek iletişimden kopmamalıyız. Gerçek ortamda varolmanın sanal ortamda varolmaktan daha değerli olduğunu unutmamalıyız.
                      Kaynakça :
  1.          1- http://sosyalmedya.co/sosyal-medya-iliski-infografik/         2- http://populerpsikoloji.com/news-detail/id/24           3- www.dhsturkey.com/presentations/bengi_semerci.pdf                                                                                                                                                           Derleyen : Optimist
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi